“Budapeşte Gezi Rehberi” yazımda sizlere Macaristan’ın başkenti Budapeşte hakkında bilgiler vereceğim.
Budapeşte’de nereye gidilir ? Ne yapılır ? Ne yenir ? Kaç gün zaman ayırmak gerekir ?
Mutlaka görülmesi gerekenler hepsini bu yazıda sıraladım.
Bir kaç defa gezmek şansı yakaladığım ve her defasında bende bambaşka bir heyecan haline gelen şehirdir Budapeşte. Her defasında kısa süreli kalsam da tekrar tekrar gitmek istediğim bir şehir haline geldi. Eğer bu yazıyı okuyorsanız eminim sizde ya plan yapıyorsunuz yada sizi harekete geçirecek o dokunuşa ihtiyaç duyuyorsunuzdur.
Bu yazıda ihtiyacınız olan her şey mevcut. Emin olun tamamen şehir sizi etkisi altına alacak ve çok güzel bir seyahat geçireceksiniz. Şimdiden keyifli seyahatler dilerim.
1. Macaristan Budapeşte’ye Giriş
Bazı şehirler vardır ki isimlerini ait oldukları ülkelerden daha iyi biliriz. Budapeşte de öyle bir şehir. Başkenti olduğu Macaristan’dan daha çok adına aşına olduğumuz bir şehir. Google’ a Budapeşte yazdığımızda Budapeşte ülke mi? Budapeşte hangi ülkeye bağlı? gibi soruları size öneri olarak getiriyor. Benim de gezerek tecrübe ettiğim ve gezdikçe hakkında daha çok bilgi sahibi olduğum Macaristan’ın Başkenti olan Budapeşte’yi sizler için anlattım.
Budapeşte Gezi Rehberim Başlıyor.

2.Budapeşte Hakkında
Budapeşte 1873 yılında Tuna nehrinin her iki yanından uzanan Budin ve Peşte şehirlerinin Chain Köprüsü ile birleşerek tek bir şehir haline gelmesiyle oluşmuş bir şehirdir. Nehrin akış doğrultusuna bakıldığı zaman sağda kalan bölüm Buda, soldaki Peşte’dir. (Dağlık kısım buda Düzlük kısım peşte)
M.Ö Tuna’nı kıyısında tarih öncesi ve ilk çağ döneminde Avrupada’da yaşayan uluslar tarafında kurulmuş M. S ise Roma İmp. Tarafından işgal edilerek Aquincum adı verilmiştir. Sonraki zamanlarda bir çok savaşa ve topluma ev sahipliği yapacak olan bu topraklar Kavimler göçü ile birlikte kalıcı ve şuanki sahipleri olan Macarlar tarafından işgal edildi. Macarlar Hristiyanlığı kabul ederek Avrupa’da yerleşik hayata geçmişlerdir. Macarlar Orta Asya’dan gelen bir topluluktur, Hristiyanlığı kabul ederek Avrupa’da yerleşik hayata geçmişlerdir. Avrupa Hunları’nın devamı olarak düşünüldüğünden bütün dünya onlara “HUNgary” diyor ama onlar ısrarla kendilerine “Magyar” yani “Macar” diyorlar.
Macaristan toprakları tarih boyunca Osmanlı, Avusturya , Habsburg İmparatorlukları ve Sovyet Rusya Devleti tarafından yönetilmiş. Bu durum ülkenin bir çok noktasında kültür, sanat, mimari gibi yapıların etkilenmesine sebep olmuştur.
Bunlardan en önemlisi de Avusturya. Uzun dönem Avusturya – Macaristan devleti olarak bilinen bu ülkede Habsburglar’ın izi çok derin. Şu an Budapeşte’de gördüğümüz tüm tarihi binalar Habsburglar’ın eseri.
Kanuni Sultan Süleyman zamanında Mohaç Meydan Savaşı ile Osmanlı topraklarına katılmış. 150 yıl Osmanlı egemenliğinde kalan Macaristan, Karlofça anlaşması ile Osmanlı’dan ayrıldı. Budapeşte’nin Türkler için önemi ise 150 yıllık Osmanlı hakimiyetinin somut ve soyut örneklerinin halen hissediliyor oluşudur. Osmanlı hâkimiyeti boyunca sürdürülen ilişkilerin etkileri ilk olarak dil benzerliği konusunda göze çarpmaktadır. Bazı kaynaklara göre 150 ile 4000 kelime Türkçe’den Macarca’ya geçmiştir. Diğer bir sebebi ise Macarca ve Türkçe’nin aynı dil ailesinden gelmedir.
Bazı benzer kelimeler şunlardır : Baba-apa, Anne-anya, kapı-kapu, küçük- kicsi, öküz- ökör, balta-balta, pabuç- papucs, şal-sal, sakal- szakáll. Ayrıca dil kuralları da Türkçe ile büyük benzerlik gösterir. Bazı ek kullanımları ve büyük ünlü uyumu-küçük ünlü uyumu kuralları Macarca’da da görülmektedir. Macaristan uzun yıllar Osmanlı yönetimiyle yaşamış olmasına ragmen Macarlar bu döneme paylaşılan bir tarih gözüyle bakmaktadır ve Türklere karşı her zaman sempati ile yaklaşmaktadırlar. Budapeşte’de Osmanlı’dan kalan fazla bir iz olmasa da termal su zengini bu ülkeye hamam kültürünü Osmanlı öğretmiş ve tabiki Macar mutfak kültürünün en önemlisi olan kırmızı biber yani Macarların deyimiyle “paprika” Osmanlı mirasıdır. Paprikanın acı ve tatlı olmak üzere iki çeşidi de yemeklerde kullanılmaktadır. Yani acı sevmeyen kişiler Macar yemeklerini rahatlıkla tüketebilirler .
Kavimler göçü öncesinde ve sırasında Arpadlardan uzanan ortak geçmişimiz daha sonrasıda Osmanlı döneminde paylaşılan tarihinin etkisi ile Macarların atalarının Hunlar oluşu inancı Macarlar ve Türklerin akraba oldukları düşüncesini ortaya çıkarmıştır. Bu konu uzun süredir cevabı aranan bir soru haline gelmiş ve bir çok makale ve araştırmaya da konu olmuştur. Bu düşünce etrafında birleşen Türk ve Macar halkı son birkaç yıldır Macaristan’da “Kurultay” adı verdikleri etkinliği Türk ve Macarların katılımıyla gerçekleştirmektedir.
Macaristan nüfusu 10 milyon civarında olmasına rağmen bugüne kadar 12 Nobel Ödülü alınmış ve ülkede birçok icada imza atılmış. Kağıdı ıslatmayan tükenmez kalemin mucidi, rubik küpün mucidi hep Macarmış…
Para birimi bol sıfırlı Hungarian Froint, yani HUF. 100forint= 1 tl’ye denk geliyor. Güvenlik açısından Budapeşte, avrupada ki diğer şehirlere nazaran daha dikkat edilmesi gereken bir yer konumunda.
Para birimi olarak bol sıfırlı olan Macar Forint’ini kullanıyorlar. Seyahatinizde yapacağınız harcamalarda kafanızı karıştırabilir. En kolay hesap şekli (en azından ben böyle yapıyordum.) eğer elinizde 1000 forint varsa sondan iki sıfırını silerek ikiyle çarptığınızda Türk Lirası karşılığını bulabilirsiniz.
Örneğin; 1000 Forint ? 10 ( iki sıfır sildik) x 2 = 20 tl şeklinde.
Tabi kurdan kaynaklı küsuratında değişmeler olabilir.
Ayrıca yiyecek alışverişlerinizi yapabileceğiniz Bim, a101 tadında marketler;
Lidl, Aldi, Penny, Auchan ( bunlar daha çok şehir dışına doğru kalan marketler)
Tesco, Spar, Coop, CBA ( son ikisi diğerlerine göre pahalı)
Güvenlik açısından Budapeşte, avrupada ki diğer şehirlere nazaran daha dikkat edilmesi gereken bir yer konumunda.
3.Budapeşte’ye Nasıl Gidilir?
Macaristan Avrupa Birliği üyesi olduğundan T.C vatandaşlarından sadece yeşil pasaporta sahip olanlarından vize istemiyor. Bordo pasaporta sahip olanlar Schengen vizesi ile ülkeye giriş yapabiliyor. Eğer Avrupa’ya girişiniz Macaristan’dan olacaksa ilgili birimlere başvuru yaparak vizenizi alabilirsiniz.
Türkiye’den Budapeşte’ye gitmek diğer Avrupa şehirlerine göre genelde daha ucuz. Çünkü havayolları şirketleri için bu şehir ucuz destinasyonlardan biri bu yüzden Budapeşte biletleri çoğu zaman diğerlerine göre daha ucuz oluyor. Eğer indirimli zamanda bilet almayı düşünüyorsanız mutlaka Budapeşte biletlerini kontrol edin.
4. Budapeşte’de Ne Yenir-İçilir ?

Budapeşte’de ne yenir sorusunun ilk cevabı kesinlikle Gulaş olacaktır. Gulaş Türk yemeklerine oldukça yakın bir yahni yemeği. Restoranlara göre çorba şeklinde sulu veya yemek şeklinde daha az sussuz yapılabiliyor. Nasıl seviyorsanız ona göre sipariş verebilirsiniz.
Langos, bir rivayete göre bu yemek Macaristan’a Türkler tarafından getirilmiştir. Doyurucu bir yemek olan langosu domatesli kaşarlı veya patatesli olarak yiyebilirsiniz.
Dolma , börek (burek olarak biliniyor) , musakka , sarma gibi lezzetler de Osmanlı mutfağından gelmektedir.
Et yemeyi tercih etmeyenler bu yemek size geliyor… Fözelek, bir sebze yemeği çorba veya ana yemek olarak tercih edip yiyebilirisiniz.
Bunlar dışında tavsiye ettiğim yemekler; Kürtőskalács, Pogácsa, Chicken Paprikash, Halaszle (Fisherman’s Soup), Töltött Káposzta

5. Budapeşte’de Nereye Gidilir?
Gezmeye nereden başlamalı veya görmeden mutlaka dönülmemesi gereken yerler nereler?
Budapeşte’ye yolunuz düşerse ilk gitmeniz gereken yerlerden birisi Simpzla Kert. Budapeşte’nin en ünlü Ruin Bar’ı olarak bilinen mekan, sahipleri tarafından yıkıntı ve çöplük içinde satın alınıp, tasarlanmaya başlanır. Sonrasında etraflarında gördükleri enteresan eşyaları, hatta çöpten ve yol kenarlarından alıp duvarlara, tavana asılıp, dekor haline getirirler. Örnek vermek gerekirse, bir küvetin tek tarafını kesip, içine yastık koyup koltuk haline getirmişler. Eski bir arabanın yarısını kestirmiş, ön koltuğunda oturup takılabiliyorsunuz. Tavanda asılı olan bisiklet, sandalyeler ayrı bir hava katıyor bu mekana. Fiyatları şehrin geneline göre daha pahalı olsa da, mekanın güzelliği ve ihtişamıyla göz ardı edip, saatlerce kalabiliyorsunuz.

Budapeşte yolculuğunuzda mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerin başında bu geniş meydan geliyor. Macarların, bugün sahip oldukları topraklara gelip yerleşmelerinin ve burayı yurt edinmelerinin 1000.yılı anısına 1896 yılında inşaatına başlanan bu alan anıtların inşası 1929 yılında tamamlanmıştır.
Meydanın ortasındaki anıt üç temel parçaya ayrılır. Ortada yer alan anıt mezarın sağında ve solunda Budapeşte’nin en önemli iki güzel sanatlar müzesi olan Museum of Fine Arts – Art Gallery yer alır. Etrafı bir zincir ile çevrili olan anıt mezar ‘Cenotaph’ olarak adlandırılır. Yarısı Latince yarısı ise Yunanca kökenli olan bu kelime, ‘Boş Mezar’ anlamına gelir ve içinde herhangi bir gömü yoktur. Yapı, ulusun bağımsızlığı ve halkın özgürlüğü için hayatını veren kahramanlara adanmıştır.
Hemen arkasında, yüksek bir kaide görülür. Kaidenin üzerinde yüksek kolonun üzerinde, bir elinde Macar Krallığı’nın ilk kralı olan ve daha sonra azizlik mertebesine yükseltilen İstvan’ın (Aziz Stephan)’ın kutsal olarak kabul edilen Macaristan tacı, diğer elinde ise Piskoposluk hacı taşıyan Cebrail bulunur. Kolonun hemen altında ise, atlara binmiş olarak yedi kişinin heykeli yer alır. Bu kişiler, Macar halkını Karpatlar’a getiren ve Macar halkının kurucuları olarak kabul edilen yedi kabilenin liderleridirler. En önde bulunan kişi, Macarların büyük prensi olan Arpad’dır.
Bu heykellerin ardında ise, birer kanat şeklinde sola ve sağa doğru yerleştirilmiş, öndeki kaide ve heykellerle bir bütünlük sağlayan iki adet kolonlu yapı bulunur. Her bir kanatta 7’şer adet olmak üzere Macar tarihinde önemli roller almış olan 14 önemli kişinin heykelleri bu kolonların arasında yer alır. Her ismin (heykelinin altında da) yaşamından bir kesiti anlatan rölyefler bulunmaktadır.
Bildiğiniz gibi Macaristan’ın tarihi, Osmanlı tarihi ile iç içe. Tüm müzelerindeki en önemli unsur, Türklerle olan savaşlardır. Heykelleri dikilen kahramanlarının da büyük kısmı, bir şekilde Osmanlı tarihinde yer alıyor. Biz de bu meydanda kahramanca bir fotoğraf çekilelim dedik. Az değil tam 150 yıllık bir hüküm süreci vardı…
Budapeşte Parlamento Binası, Orta Avrupa ülkelerinden Macaristan‘ın başkenti Budapeşte‘nin en görkemli ve en çok ilgi gören binalardan bir tanesi. Şehrin sembolleri arasında yer alan Parlamento Binası, Peşte tarafında, Tuna Nehri’ne bakıyor. Almanya ve İngiltere Parlamento binalarından sonra, Avrupa’nın en büyük 3. Parlamento binası aynı zamanda. Harika ışıklandırmasıyla daha detaylı ve ilginizi çekecek olan binada kulelerin uyumu göz kamaştırıyor. Binanın ortasında bir kubbe yer almaktadır. Kubbenin yüksekliği 96 metre. Bunun nedeni ise 896 yılında gerçekleşen Macaristan fethi. Parlamento binasının merdivenleri 20 km uzunluğunda, Binada tam 10 avlu ve 691 oda bulunmaktadır. Binanın dış katmanında ise Macar kahramanları, krallar, prensler ve efsane isimlerin heykelleri ve yapıtları yer almakta. Parlamento Binası, mecliste oturum olmadığı zamanlarda turistler için ziyarete açık oluyor dilerseniz binanın içerisini de gezebilirsiniz.
Bilet fiyatları;
Tam: 4 000 HUF;
Avrupa Vatandaşları: 2 000 HUF;
Öğrenciler (6-24 arası): 2 000 HUF;
6 yaşın altındaki çocuklar için ücretsiz.
Budapeşte Gezilecek Yerler listenizde ilk başa yazmanız gereken bu yapıtı çok beğeneceğinize eminim ben bir gecemi buranın tam karşısında oturarak geçirmiştim. Sizi gerçekten büyülediğini ve huzur bulacağınızı farkedeceksiniz.

Budapeşte’de bulunan Parlamento binasının bulunduğu meydanın kenarından 300 metre güneye doğru ilerlediğinizde, Tuna nehrine hüzünlü bakan ayakkabı heykellerini göreceksiniz.
Yahudilerin 2.Dünya Savaşı sırasında yaşadığı acılara itafen yapılan ayakkabı heykeller hala yaşanan olayları akıllara getiriyor. O zamanki öldürülen Yahudilerin 7 sinden 77 sine gerçek boyuttaki ayakkabılar demir kalıplardan yapılarak buraya konmuş. Binlerce Yahudi 1944 sonu ve 1945 yılı başlarında dondurucu soğuğun yaşandığı kış gecelerinde ayakkabıları çıkartılarak Tuna Nehrine karşı kurşuna dizilmiş. 60 çift ayakkabıyla oluşturduğu yapıt, 2005 yılından bu yana Tuna Nehri kıyısında dolaşanları derin düşüncelere sürüklüyor.

“Budapeşte Gezi Rehberi” yazımda umarım merak ettiğiniz sorulara cevap olmuştur. Unutmayın güzel bir seyahat geçirmek istiyorsanız hazırlık her zaman iyidir. Yazıyı sonuna kadar okuduğun için teşekkür ederim.
Keyifli Seyahatler dilerim…
Yurt dışı seyahatlerim hakkında daha fazla yazıya ulaşmak için buraya tıklayın.
Merak ettikleriniz ve sormak istedikleriniz yorum kısmına bırakabilirsiniz.
Yazı Edit: @gezenbilirkisi
Yorum Bırak